Türkiye’de yatırımcılar için kritik öneme sahip olan indirimli kurumlar vergisi teşviki, 2009 yılından bu yana büyük ölçekli yatırımların önünü açan önemli bir mekanizma olarak uygulandı.Ancak 30 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı, mevcut sistemin sonunu ilan etti. Artık teşvikler yepyeni bir çerçevede şekilleniyor.
Yeni sistemde ne değişiyor?16 Haziran 2025’te TBMM gündemine taşınan yeni Kanun Teklifi ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 32/A maddesinde köklü düzenlemeler yapılması hedefleniyor. Gündemdeki değişiklikler, yatırım ortamını yeniden tanımlarken bazı fırsatlar sunarken, ciddi kısıtlamaları da beraberinde getiriyor. İşte dikkat çeken başlıklar:
Teşvik süresine 10 yıllık tavan geliyorEski sistemde, yatırımcılar katkı tutarına ulaşana dek süre sınırı olmaksızın teşvikten yararlanabiliyordu. Yeni düzenleme ile bu dönem en fazla 10 hesap dönemiyle sınırlandırılıyor. Bu durum, özellikle geri dönüş süresi uzun olan projelerde teşvik süresi bitmeden katkı tutarına ulaşılamaması riskini doğuruyor.
Vergi indirimi %60 oranında sabitleniyorYeni sistemde kurumlar vergisinde uygulanacak indirim oranı %60 olarak belirleniyor. Bu oran, mevcut %25’lik vergiyi %10’a kadar düşürebilecek. Ancak Cumhurbaşkanı’nın oranı değiştirme yetkisi kaldırılıyor. Böylece sistem daha öngörülebilir hale gelirken esneklikten ödün veriliyor.
Diğer kazançlara uygulama süresi yalnızca 4 yılTeşvik dışındaki kazançlara indirimin uygulanabileceği süre maksimum 4 yıl olarak sınırlandırılıyor. Üstelik bu süre, yatırım tamamlanmadan da işlemeye başlıyor. Böylece yatırım süresi uzadıkça, teşvikten yararlanma avantajı doğal olarak azalıyor.
Yatırıma katkı tutarına ulaşmak güçleşiyorYeni yasa teklifinde, yatırım harcamaları değil, sadece hak kazanılan katkı tutarı esas alınıyor. Bu değişiklik, özellikle ilk yıllarda indirimin fiilen kullanılmasını kayda değer biçimde sınırlayacak. Yatırımın nakit akışı üzerindeki etkisi zayıflarken, katkı tutarına ulaşmak daha uzun yıllar alabilir.
Vergi hataları ve gri alanlar çözümsüzKanun teklifi, kazanç olmasına rağmen indirimli oran uygulanmazsa, bu hakkın sonraki dönemlerde kullanılamayacağını açıkça belirtiyor. Ancak diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara uygulanmayan indirimli oranlar için nasıl bir yol izleneceği hâlâ belirsiz. Bu da uygulamada sıkça karşılaşılan vergi hatalarını devam ettirebilir.
Endeksleme sistemi aynen korunuyorYatırım tamamlandıktan sonra kullanılmayan katkı tutarının yeniden değerleme oranında artırılarak ileriki yıllarda kullanılabilmesi uygulaması devam ediyor. Ancak diğer kazançlara uygulama süresinin sınırlanması, bu avantajın pratik etkisini zayıflatabilir.
Yeni teşvik anlayışı: Daha dar kapsam, daha karmaşık yapı2009’dan bu yana yatırımcılara geniş imkânlar sunan indirimli vergi teşviki artık süreyle sınırlandırılmış, oranı sabitlenmiş, kapsamı daralmış ve yönetimi karmaşıklaşmış bir hale geliyor. Bu durum, birçok sektörde yatırım iştahını düşürebilecek bir dönüşüm anlamına geliyor.
Sistem değişti ama sadeleşmediYeni model, yatırım süreçlerini hızlandırmak ve finansal yükü hafifletmek amacıyla tasarlanmış olsa da pratikte teşviklerin cazibesi azalıyor. Kanun teklifinin yasalaşması hâlinde, yatırımcıların teşviklerden azami düzeyde faydalanabilmek için stratejilerini yeniden belirlemeleri gerekecek. Bu da hukuki ve mali danışmanlık süreçlerinin daha fazla önem kazanacağı bir dönemi işaret ediyor.
Kaynak: Karaman Haber Merkezi
Vergi indirimi teşvikinde yeni dönem
